Tiny Star Alice In Borderland Dizi Yorumu Ana içeriğe atla

İçeriği Paylaş!

Öne Çıkan Yayın

Jujutsu Kaisen: İtadori neden Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı ve rakipti?

  Jujutsu Kaisen: İtadori neden Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı ve rakipti? Merhaba, Bugün burada aslında Duygu'nun Mekanı 'ndaki karakter tahlillerinden yapmak istemiştim ama beceremedim :D Zaten bunu biliyordum ama yapacak bir şey yok elimizden geldiği kadar diyeceğiz ama beceremeyişimin sebebi çok uzun olması 2 karakteri birden yapmak istedim ve o da sanırım 3 sayfalık yazı oldu. Ama zaten izlemeyenler için her şey anlamsız olacaktır. Gene de kimmiş bunlar nasıl bir ilişkileri var ki tahlil ediyorum kısaca yazayım: Sukuna dediğimiz kişi 1.000 yıl öncesinin Lanetlerin Kralı diye anılan çok çok güçlü ve zalim bir lanet. Önceleri insanmış sonradan lanete dönüşmüş ve bütün sahirler falan toplanmışlar da zar zor bunu yenmişler. Ama yenmeleri de onu yok etmemiş 4 tane kolu var bunun, bütün parmaklarına ruhunu dağıtmış ve dinlenmeye çekilmiş. 20 parmak var ve yok edilemiyorlar anca işte kilit altında tutacaksın ama ne kadar tutarsın yani. 1.000 yıl sonra bizim esas karakter

Alice In Borderland Dizi Yorumu

        Selaam!


        Japonlar ölüm oyunlarını çok sever ve filmde-dizide çokça işler. Hatta Açlık Oyunları'nın bir Japon filminden (Ölüm Oyunu, 2000) geldiği iddiaları vardır (yazar izlemediğini söylemiş). Bu arkadaş da oyunu kaybedersen tahtalı köyü boylayacağın bir hikaye. Aralık 2020'de yayımlandı. İkinci sezonu merakla bekliyoruz! 

        Dizi yayımlanır yayımlanmaz izlememe rağmen yorumunu erteleyip durdum ve nihayet bu gece rüyamda, İstanbul sarnıçlarındaki bir oyuna hapsolunca artık yazmam gerektiğini anladım. 

Yoruma geçmeden önce özet vermeliyim sanırım. Üç arkadaş Japonya'nın en kalabalık metro durağında tuvalete girip çıktıktan sonra bi bakıyolar insan namına bir şey kalmamış. 1 dk önce etrafta binlerce insan varken birdenbire yok olmuş herkes. Akşama kadar insan arıyorlar hiç kimse yok, tüm memleket boşalmış. Her şey yerli yerinde, sadece insan yok! Sonra ekran kaplı bir binada te oyun şu tarafta diye işaret çıkıyor. Sonra, o tarafta ışıklı bi bina görüp giriyorlar ve orada kaybederlerse ölecekleri oyunlara girmeye başlıyorlar. Kaçış yok, binaya giren çıktığı anda lazerlere tutulup nalları dikiyo. Oyundan canlı çıkınca da tebrikler sana 3 gün vize, 3 gün oyun yok tarzı mesajlr geliyor ve o kadar günden sonra bi oyuna girmeyince de lazerlere tutuluyorlar. Yani, ya oynayacan ya oynayacan.

        Öncelikle dizinin fragmanını gören herkesin düşündüğü ilk şey şu: Oha lan Tokyo'yu nasıl boşalttılar da çektiler? Ben hatta şey demiştim, koronadan sokağa çıkma yasaklarında falan mı çekim yaptılar hahaha. Burada cevap adamların Japon olduğunu unutuşumuzda yatıyor. Bu adamlar Japon, niye Tokyo'yu boşaltsınlar ki? Boş bir Tokyo yaratır bunlar! Yaratmışlar...Bknz: kamera arkası video


        Bunu izleyince bu tür ölüm oyunlu şeyleri çok tercih etmediğimi fark ettim, fena değillermiş oysa.  Tanıdığım birkaç isim vardı, Kento Yamazaki'nin yeni dizisi diye izlemiştim fragmanı. Ve fragman beni kendine çekti. Bilemiyorum siz ne düşünürsünüz.

        Oyunların zorluk derecesini sevdim. Bilmediğim bilmecelerdi. Sadece ampulle ilgili olanı duymuştum. Nete zeka soruları yazıp çözmeyi seven bi şey olduğum için :D ama siz de duymuş olabilirsiniz. Tabi kim bilir, belki bu soru da mangasını okuyan insanlardan yayılmıştır da çıkış noktası budur. Oyunlarda iskambil kartları vardı ve bu kartların numara ve türüne göre oyunlar şekilleniyordu. Kartın Maça, kupa, karo ve sinek olmasına göre oyun sırasıyla güç, duygu-ihanet, zeka, ve takım iş birliği gerektiren bir oyun oluyordu ve sayılar zorluk derecesini gösteriyordu doğal olarak. Bakınız afiş boyuna kart:


        (Ay oyun kartlarının isimlerini bilmiyordum şimdiden sonra unutmam inşallah :D)
        Şincik, karo kart zeka oyununu simgeliyordu. Esas oğlanımızda da gördüğünüz üzere zeka var. Zeki bi mal. Boş beleş bi insan. Üniyi bırakmış, çalışmıyo, ailesinin sırtına binmiş bilgisayar oyunları oynamaktan başka bir şey yapmayan sefil bir yaratık. Oyuncu, Kento Yamazaki, en başarılı bulduğum ikinci Japon oyuncu. Burada da performansına bayıldım tabi. Gerçi, ounculuk performansı gibi şeylerde bilgim yok o yüzden değerlendirme yapamıyorum ama ben Kento'nun oyunculuğunu seviyorum. 
 
         Esas kız da çok sosyal değil anladığım kadarıyla, babası ünlü bir dağcı. Baba kız dağlara tırmanıp duruyorlar, yani, kızda da bedensel güç var. Gördüğünüz üzere kartı maça. Bunların ikisi de iyilik meleği tabi. Kızla yakışıyorlar. Gücün kadında olması çiftte biraz absürtlük barındırıyor ama güzel bu kombinasyon. Bi  yerde aşk itirafını bi türlü yapamadılar yorumu okumuştum ama hayır, ne o öyle hemen asılmalar. Yeni tanıştılar zaten, bırakalım yavaş yavaş aşkları yeşersin. Ben gelişim hızını sevdim. İkinci sezana kaldı aşkları burda bir şey yok yani :) 

Şu sahnede, peki madem, deyip Kento'yu yerde bırakıp gitmesine bayıldım :)
 
        Geçelim yan rollere. Beni en çok çeken şu uzun sarı saçlı çocuk oldu.  Oyuncuyu ilk kez görüyorum, hiçbir yapımda karşıma çıkmamış. Chishiya imiş karakterin adı.  Kartına da kalbi yapıştırmışlar. Bence zeka kartı olmalıydı ya neyse, ihaneti de eksik olmuyo :) Reizin kimseye bi eyvallahı yok, kendi hesabına çalışıyor. Başrolden daha zeki görünüyor ama öbürsü başrol diye yeniltecekler bunu kesin :( Ama büyük oyunu bi bu bi de başrol çözdü. Başrolde   bi kopya vardı ama bununki daha zor bi yoldan oldu. Reiz foto koymayı hak ediyo dur,


        Yanındaki sinek kartlı eleman ve onun yanındaki başrolün kankileri oluyor. Sinekli tam bi mal, ödlek. Takım oyunu kartı koymuşlar, doğru, arkadaşları bakmasa bi dakika yaşamaz. Dinden uzak ama ölüme yaklaşınca anasının sapkın dinine bağlanıveriyo, yazık. 
        Yanındakine güç kartını koymuşlar, doğru. Bu üç arkadaş içinde erkek diyebileceğimiz bi o. Vurdu mu oturtuyo helal :D Diğer ikisi cılız şeyler.


        Yanındaki karo kartlı kadın, o da en sevdiğim kadın karakter oldu. Zeka beni çekiyor hacı. E kadın güzel de. 
        Aboo, köşedekine nasıl zeka kartı yapıştırmışlar?! Malın önde gideniydi sarışın reize göre, ki öyle. Şiddet manyağı bir tip, her türlü şiddet.
        Alt sıraya bakarsak, baştaki kız beni şaşırttı, ay kız demişim jfsjdsfn. Sonda kırık camlar üzerindeki karatesi şahaneydi. Pederi sağ olsun hayırsızın. Bu da bizim sarışın reizin kankisi. Bakalım sarışın bunu ne zaman satacak. İkinci sezonda sarışının hüzünlü anlarına tanık olmak isterim ha, içim acıdı şimdiden:) 
        Yandaki dövmeli kel yaratığa gelecek olursak. Abicim sen eli yüzü düzgün bi adamdın nettin kendine böyle? Yalnız o adam, bu adam değil mi? 😆


        Sonraki şapkacı. Aaa Şapkacı! Alice in Wonderland ile görülen tek ortak nokta. Gerçi kartlar da var. Oyuncuyu sevmiştim bi rolünde.
        En sondaki kadın da adam kalmadığından koymuşlar herhal demiştim son bölüme kadar. Çünkü oraya kadar bi numarası yoktu. Sonda şaşırdım essah. İkinci sezonda bunun sonunu merak ediyorum, nasılsa oyunlardaki ebelerden bi farkı yok, sanırsam. 

        Yapıma bakacak olursak, çekimler ve animasyonlar çok iyiydi. Zaten sahte Tokyo muhteşem ötesiydi. Büyük emek vermişler belli. Bi kaplan vardı dizide, onu yapmak için P'nin Yaşamı'nda kaplanın yaratıcısıyla iletişime geçmişler o ilgilenmiş falan. Müthiş sonuç çıkmış ortaya. 

        Sevmediğim yan şapkacının koyduğu "Bura sahil, herkes sahilde gibi giyincek." kuralı gereği herkesin etini budunu görmemiz. Manga böyle tabi de. Bi sahne vardı mesela -benim sevdiğim kadın beyinler yarmıştı da "Bize çip mi taktılar hacı nerde bu acep?" diye deşmesi sahnesi- iki kızı kasapta piliç gibi sermişler masaya, onu gösteriyolar. Yani, insan eti görmekten filmi izleyemediğimiz bölümlerdi. İzlediğim kaliteli Japon dizilerinde böyle açık saçıklık görmemiştim (cinsel çağrışıma muhtaç kalitesiz yapımlar hariç). Bunda gerek yok ama vermişler de vermişler. Ha, açık giyinmenin nedeni silah gizleyememe ama erkekler şort-t-shirt takılıyo ne kadar saklayamazlar? Kural kızlara zorunlu erkeklere gönüllü gibi işliyor. 

        Hah, ikinci konu da her aykırı tip insandan birer örnek bulunabiliyor.. İkinci sezonda nasıl insanlar çıkaracaklar karşımıza merak ediyorum ve korkmuyo değilim :D 

        Oyun kurucunun kim olduğunu çok merak ediyorum. Ve ilk sezonda olan birinin olmasını çok çok isterim. Çıkınca "Ohaaaa be sen miydin! Ulen hiç de çaktırmadın ha" demek istiyorum :)
Merak ettiğim ikinci şey bütün bu oyunlar bitip kazandığında, muhtemelen bizim başrol belki başroller, ne kazanacak. Sadece hayatta kalma ödülü mü? Yetmez bence. 

        Bi de şey düşünüyorum. Matrix'te Neo'nun enseye bi kablo sokup simülasyona gönderiyolar da geldiğinde uyanıyo.

        O sahne bizim başrolde olup da dünyaya döndüğünde, kendinden çok çok önce gelmiş de merakla bunu bekleyen arkadaşları şey diycek mi: "Ulan ne çok seviyomuşun hayatı bi ölemedin be!" 

        Yani, bunun bir simülasyon olduğunu ve uyandığında pek bir fiziksel etkinin kalmayacağını düşünüyorum. Bu da Alice In Wonderland'le arasındaki en önemli benzerlik. Alice de ablasının kollarında uyanmıştı sonda. Bizim reizden de başka bir filmindeki şu uyanma performansını bekliyorum.

Sizler neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı esirgemeyin! Animesini izleyen varsa oyun kurucu buradan biri mi değil mi sorusunun cevabını verirse sevinirim. Ama başka spoiler uzak dursun.

Edit: İzledikten 6 ay sonra, bugün fark ettim ki, başrolün adı Alice'miş!😲😲😲 Yuh yani nasıl fark etmem. Ben şok! [Japon hece diziminde Alis diyemiyosun en fazla a-ri-su. L yok zaten (Bu durum Ölüm Defteri'nde çok komik, başrol L için eL demeye çalışıyolar ama dedikleri şey eRu 😅)] Gerçi burada da Arisu dememişim hep Kento demişim hiç dikkat etmemişim belli.

Hadi eyvallah 👋


Arisu'yu zaten tanıdığından Chishiya'nın kalbini çeldiği Sevda.

Yorumlar

  1. Benlik bir dizi, listemde zaten. Bu aralar Squid Game popülaritesi bu diziyi de tekrar gündeme getirdi, umarım tez vakitte izlerim :)

    YanıtlaSil
  2. Dizinin ilk sezonuna başlamştım. İyi de gidiyordu. Sonra ara verdim ve izlemeyi unuttum. Ta ki ikinci sezonunu bir yerde görene kadar. Yeniden başlama istediği de geldi böylelikle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifli seyirler dilerim! İkinci sezonda daha az ama daha zorlu oyunlar var. Onun da yorum yazısını yazacağım yakında :) Teşekkür ederim <3

      Sil

Yorum Gönder

Ee okudun o kadar, sen ne diyosun :)

Emojiyle tepki ver!

Popüler Yayınlar