KASSAM KOMUTANI ABDULLAH G. BERGUSİ - 3 KİTAP TANITIMI VE YORUMU

 

es-Selamü aleyküm kardeşlerim.

Bugün İ*rail terör devletinin 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verdiği kişi olan ve 2003’ten beri zindanlarda tutsak olan Abdullah Galib Bergusi ve üç kitabı üzerine konuşacağım.

Kassam, Gazze’nin yönetimindeki partinin askeri kolu. Bergusi, Gölgelerin Efendisi* lakabıyla ünlenmiş, başarılarıyla öne çıkmış bir komutan, ki zaten verilen cezanın miktarından da anlaşılabilir. Esir düştükten sonra “Eğer direnişe silahla destek olamazsam; kalemim ve mürekkebin direniş ve mukavemet yolunda silahımdır.” Diyerek kitaplar yazmış. Zaten Kore Dili ve Edebiyatı okumuştu o yüzden yazı dilinde bir sorun yok.

Türkçede Ekin Yayınları tarafından çevrilen dört kitabı var. Ben 2018’de okuduğumda sadece üç kitabı vardı o yüzden bu üçü üzerine konuşacağım.  Filistin isminde bir kitabı daha çıkmış, onu da en kısa sürede okumam gerekiyor. Okuduğum bu üç kitabını, özellikle otobiyografisini şiddetle tavsiye ederim. 

     YOLDAKİ MÜHENDİS –  II YAŞAYAN ŞEHİT     

Tür: Otobiyografi, Dram, Aksiyon

Sayfa: 200 ,152

Kitabın Türkçe baskıya özel önsözünü Bergusi yazabilmiş. Kendisinin hapishanede yazdığı Arapça metninin fotoğrafı ve Türkçe çevirisi ile başlıyor kitap. Sonra birkaç önsöz ve mektup var. Önsözler Filistinli bir gazetecinin, bir Hamas yöneticisinin ve kendisinin; mektuplar ailesinden.

Kızı üç yaşındayken tutuklanan Bergusi, kızının mektubunda sorduğu “Sen kimsin?” Sorusuna cevap vermek için bu kitabı yazmaya girişiyor.

Özetle Güney Kore’ye çalışmaya gitmiş, hatta orada bir Koreliyle evlenmiş. Bu sırada İntifada patlak verince direniş için lazım olan bilgi ve becerileri edinmiş. Hackerlık, nişancılık, patlayıcı yapımı, dövüş sporları vs. Sonra Filistin’e dönüp direnişe katılmış. Direnmiş. Ve tutuklanmış. 2003 senesinden beri esir ve direnişine kalemiyle devam ediyor.  

Kitabı okuduğumuzda neden Hamas (Gazze) ve Filistin devleti olarak tanınan Batı Şeria yönetiminin birlik olmadığını anlayabiliyoruz zira ikincisi İ*rail’in maşası, kulu, kölesi. Örneğin: Filistin yönetimince tutuklandığında başlattığım açlık grevinden ötürü çok yorgun ve bitkin düşmüştüm. “Artık evsiz barksız kalmıştım. Sığınabileceğim güvenli bir sığınak yoktu. Silah, cephane ve patlayıcı maddelerin tamamına el konulmuştu üzerinde çalıştığım ve sürekli düşmanlarımı gözetlediğim bilgisayarlarım ve elektronik eşyalarım Filistin yönetimi tarafından alınmıştı. Bundan daha da kötüsü artık fakir ve aranan bir kişiydim.”

İlk kitap esirlikten önceki hayatını anlatıyor; ikinci ise 20 sene önce canlı canlı defnettikleri hücrelerde bir yaşayan şehide dönüştüğü esaret yıllarını ve işkenceleri anlatıyor. Bedenine yapılan işkenceler neticesinde ölümle yüzleşmeler; Siyonist ajanlarla bir ay boyunca hücre paylaşmalar; deliler koğuşuna konulup akıl sağlığını parçalamaya çalışmalar…

“Aylardır takatim kalmadığı için oturarak namaz kılıyordum (…) Hamd olsun öğle namazını ayakta kıldım.”

“Kalk yaşayacaksan Hakk için yaşa, öleceksen de O’nun yolunda öl!”

“Ey Müslümanlar bu hitabım sizedir,

Gardiyanlar ve zalimler uyanmadan ve durumu fark etmeden önce siz uyanın! Değerli mücahit kardeşim, kıymetli mücahide kardeşim uyanın artık! Müslümanlara zulmettikleri yetmez mi! Ne zaman İslam'ın sizin yardımınıza ihtiyacı olduğunu anlayacaksınız! Artık hepimizin ölüm uykumuzdan uyanmamız ve çok ciddi bir şekilde mücadeleye koyulmamız gerekiyor. Allah’ın bize yüklediği cihad görevini hakkıyla yerine getirmemiz için bunu yapmamız gerekiyor. Gardiyanlar uyanmadan ve durumu fark etmeden önce harekete geçmemiz gerekiyor. Allah'ın haklarından ‘maymun ve domuz’ sıfatlarını kullandığı ve duygularını kaybetmiş bu insanların bize daha fazla zulmetmemesi için Müslümanların uyanması ve kararlı bir şekilde İslam davasına hizmete koşması gerekir. Hepimizin bu davanın bir yerinden tutması icap ediyor. Yazı yazabilen yazsın; gazeteci olan haberlerimizi paylaşsın; hiçbir imkanı olmayan kardeşlerim en azından dua etsin; ama herkes bir şey yapsın. Yazılarımızla kağıtları diriltmek ve kalemleri tüketmek için bunu yapmamız gerekiyor”

Bu kitap vasiyeti niteliğinde kendisini takip edeceklere tavsiyeler ile bitiyor.

Daha çok alıntı eklemek isterdim ama yazıyı uzatmamak için sonuncu kitaba geçiyorum.

ÖZGÜRLÜĞÜN FECRİ

Tür: Roman, dram, aksiyon

Sayfa: 135

Tarih: 2012

Filistinli bir Kadın Direnişçinin Yaşam Öyküsü alt başlığıyla çıkmış olan kitap Macide isimli bir genç kızın hayatını anlatan bir kurgusal metin. Otobiyografisi gerçeğin ağırlığını hissettirdiğinden ve kendi hayatı Macide’den daha dolu dolu olduğundan bu kitabını daha az sevdim. Direnmek için cephede güçlü bir erkek olmaya gerek olmadığını, bir kadın, bir anne olarak nasıl direnileceğini okuyoruz.

Hikâye Macide’nin genç kızlığından başlıyor ve evlenmesini, çocuklarının olmasını ve biraz büyümelerini görüyoruz. Tabi bu sırada Siyonist baskılar, kayıplar, ayrılışlar, çöküşler, umutlar, direnişler vs. çok şey yaşanıyor.

Bu roman 2011 sonunda gerçekleşen Hamas-İ*rail esir takasında Bergusi’nin özgürlüğü düşlerken bu umutlarının boşa çıkması üzerine kendisine ışık olması için yazdığı bir kitap. Macide’nin çocuklarına koyduğu isim de Emel ve Nur bu yüzden:

“… şeklini hatırlamakta zorlandığım güneşin nurunu ve esirliğin getirmiş olduğu zorluklardan ötürü geleceğe olan emelimi kaybetmiştim. Hücrem kabir gibi… Her şeyden soyutlanmış bir durumda… Macide hücreme ışık ve nur oldu, emel ve umut oldu.

Ben Abdullah Bergusi’yim… Galibin oğluyum. Allah'ın dışında kimseye boyun eğmemiş bir direnişçiyim… Filistin tarihindeki en uzun süreli cezaya mahkûm edildim… Filistin ve Kudüs için tam tamına 67 müebbet ve 5.200 seneye çarptırıldım. Hücrede geçen yıllarım ve ömrüm Allah'a Filistin’e ve Kudüs’e feda olsun. Ne yaptıysam Allah’ın rızasını elde edebilmek için yaptım...” (önsöz)

 *Gögelerin emiri lakabı verilmiş kendisine. Türkçe Çeviride prens olarak geçiyor emir kelimesi ama bu batılı ünvan yerine "efendi" kelimesini  kullanmayı tercih ettim: Gölgelerin Emiri / Efendisi.