İçeriği Paylaş!

Öne Çıkan Yayın

Jujutsu Kaisen: İtadori neden Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı ve rakipti?

 

Jujutsu Kaisen: İtadori neden Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı ve rakipti?

Merhaba,

Bugün burada aslında Duygu'nun Mekanı'ndaki karakter tahlillerinden yapmak istemiştim ama beceremedim :D Zaten bunu biliyordum ama yapacak bir şey yok elimizden geldiği kadar diyeceğiz ama beceremeyişimin sebebi çok uzun olması 2 karakteri birden yapmak istedim ve o da sanırım 3 sayfalık yazı oldu. Ama zaten izlemeyenler için her şey anlamsız olacaktır. Gene de kimmiş bunlar nasıl bir ilişkileri var ki tahlil ediyorum kısaca yazayım:

Sukuna dediğimiz kişi 1.000 yıl öncesinin Lanetlerin Kralı diye anılan çok çok güçlü ve zalim bir lanet. Önceleri insanmış sonradan lanete dönüşmüş ve bütün sahirler falan toplanmışlar da zar zor bunu yenmişler. Ama yenmeleri de onu yok etmemiş 4 tane kolu var bunun, bütün parmaklarına ruhunu dağıtmış ve dinlenmeye çekilmiş. 20 parmak var ve yok edilemiyorlar anca işte kilit altında tutacaksın ama ne kadar tutarsın yani. 1.000 yıl sonra bizim esas karakterimiz 15 yaşında esas karakterimiz bir şekilde bunun parmağını yutunca lanet bunun bedeninde diriliyor. Ama neyse ki tuhaf bir şekilde İtadori vücudunun kontrolünü elinde bulundurabiliyor. Böyle olunca diyorlar sen gel diğer parmakları da yut sonra seni öldürelim gitsin yayyyy, o da tamam diyo insanları kurtarmak için. Öyle de şeker bir çocuk.

Şimdi bu iki karakterin güçleri/zayıflıkları ve kişisel özelliklerini açıklayıp neden Sukuna İtadori’nin bedeninde uyandı onun üzerine tartışacağım. Öncelikle bu analiz animeyi aşıp manganın son bölümlerine kadar bilgiler içeriyor. Özellikle 248. manga bölümü bu analizin ortaya çıkmasında esas etken ve en çok kullanacağım spoilerlar oradan.

Birinci neden: İtadori’nin vücudu: Neden Sukuna’nın taşıyıcısı olarak İtadori’yi seçti?

Kenjaku bir keresinde demişti ki Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı yaratmaya çalışmış bu sebeple İtadori’nin 9 yarı öz kardeşi var. Bunların hepsi Kenjaku'nun başarısızlıklarıydı. Yani özel seviye olan Choso bile bir başarısızlık mıydı? Şu halde nasıl olur da normal bir insan vücuduna sahip ve hiçbir lanetli enerjisi olmayan biri bütün zamanların en güçlüsü için mükemmel bir taşıyıcı oldu?

Bu temel olarak onun “normal” olmadığı anlamına geliyor. İtadori'nin lise arkadaşları bile onun diğerleri gibi olmadığını görebiliyordu. Jujutsu Kaisen’in hemen başında onun Megumi’yle beraber gördüğümüz olağanüstü hızı ve gücü onun çok da normal olmadığını aslında zaten bize göstermişti. Gene de başka örnekler vermem gerekirse kardeşinin kan saldırısından kaçarkenki hızı üstelik Nobara’yi taşırken;  ya da bütün yaralarına rağmen ve daha öncesinde yoğun bir şekilde savaşmış olmasına rağmen İtadori’nin Sukuna ve fiziksel yetenekli Maki’nin hızına yetişebilmesi söylenebilir.

İtadori’nin gücünü ortaya çıkaran başka bir şey onun dayanıklılığı. Çok fazla yaralanmış olmasına rağmen ayağa kalkıp dövüşe devam edebiliyor ve bu normal bir insanın yapabileceği bir şey değil.

Gücünün dışında  İtadori’nin hiç de alışık olmadığı lanetli enerjiye kolaylıkla adapte olması ve bunu çok hızlı bir şekilde öğrenmesi siyah flash (Türkçeye kara şimşek olarak çevrilmiş help-) yeteneğini bu dünyayı öğrenmeye başladıktan çok kısa bir süre sonra kullanabilmesi onun Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı olduğunu gösteriyor. Bugünlerde İtadori Jujutsu dünyası içinde bile çok nadir olan ters lanetli tekniği de kullanabiliyor ki bu gelişim onu sürekli küçümseyen Sukuna’yı bile şaşırttı. Ama bu lanetli yetenekler onun taşıyıcı olmasının sebebi mi yoksa sonucu mu?

 Gojo’ya göre İtadori Sukuna'nın taşıyıcısı olduğu için lanetli teknikleri öğrenebildi. Sukuna siyah flaşı kullanabiliyordu ve ters lanetli tekniği kullanabiliyordu ve şimdi İtadori de kullanabiliyor öyleyse Sukuna'nın temel yeteneği olan kesip parçalamayı de yakında İtadori’de görebilecek miyiz? Umarım görürüz.

Ne var ki Gojo bunu söylerken Kenjaku’nun planları hakkında hiçbir fikri yoktu ve sadece normal bir çocuğun Sukuna’yı kontrol edebildiğinin şaşkınlığını yaşıyordu. Eğer İtadori’nin olağanüstü hızını ve gücünü daha ilk bölümde görmeseydik bunu da Sukuna’ya bağlayacaktık. Şu halde bu güçlerin ne kadarı gerçekten Sukuna kaynaklı ve bir başkası olsa bu gelişimi gösterebilecek miydi?

Sonuç olarak Sukuna, 15 yaşında bir çocuk olan İtadori’nin vücudunda hapisti. Onun bütün zamanların en güçlüsü olduğunu hatırlayın, gene de İtadori’yi kontrol edemedi ve uyandıktan hemen sonra kontrolünü kaybederken “Kim bu velet?” diye sorguladı.

Kimdi lan bu velet? Bunun cevabını şu noktada sadece Kenjaku ve Gege biliyor. Kenjaku İtadori’yi doğurmak için neden bu aileyi seçti? İtadori’nin soyağacı hakkında pek bilgimiz yok. Şu an bütn bilgimiz şu kadar:

-          - İtadori’nin annesi bir lanet kullanıcısıydı.

-         - Görünüş açısından İtadori ve babası ve dedesi Sukuna’ya tuhaf bir şekilde oldukça benziyor.

İkinci hakkında bir akrabalık bağı iması var anlaşıldığı üzere. Bildiğimiz Sukuna bir kadına sahip olmaktansa onu parçalamayı tercih ediyor açıkça. Ama maalesef Sukuna’nın insan geçmişi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.

 İkinci neden: İtadori’nin Kişiliği: İtadori, neden Sukuna için mükemmel rakiptir?

İtadori’nin kişiliğine baktığımızda onun adil, nazik ve başkalarını oldukça önemseyen biri olduğunu görüyoruz. Başka insanlarla olan ilişkilerinde sadece arkadaşlarını değil, yüzeysel bir bağ bile olsa bütün insanları hatta hiç tanımadıklarını bile önemsiyor. İnsan hayatının değeri onda çok yüksek ve başka insanların hayatlarını korumayı, bunu başaramazsa da en azından düzgün bir ölümü hak ettiklerini düşünüyor. Bu sebeple kendisi de başka bir insanı öldürmeyi asla istemiyor. Ve animede de insanlar geri dönülemez şekilde lanetlendiğinde ve onları öldürmekten başka çaresi kalmadığında bu ona çok ağır gelmişti. İtadori, başka insanların yaşayabilmesi için kendisini feda etmekten de çekinmeyen biri. Hemen ilk bölümde birkaç kez görüştüğü kulüp arkadaşlarını ve daha birkaç dakika önce tanıştığı Megumi’yi kurtarmak için zehirli ve lanetli olduğunu bildiği Sukuna’nın parmağını yutmuştu.

Sukuna’nın Kişiliği: Sukuna bencil, taş kalpli, ahlaksız ve aşırı derecede sadist. İnsanları böceğe benzetiyor ve bu kadar zayıf insanların neden hayata bu kadar sıkı tutunduklarını anlamıyor. Ona göre zayıfların başlarına gelen belalardan şikayetçi olma hakkı yok. Dokunsa paramparça olacak şu insanlar nasıl olur da mutluluğu isteyebilir anlamıyor. Buradan anlaşılıyor ki Sukuna başkalarının duygularını anla-ya-mıyor, empati kur-a-mıyor. Ondaki bu, güçlünün hayatta kalması, hayat felsefesinin sosyal darwinizm olduğunu gösteriyor. Tabi bu durumda aşkı, sevgiyi ve insan ilişkilerini de anlamıyor abimiz.

Açıkça gördüğünüz üzere İtadori ve Sukuna birbirinin tam tersi kişilikteler. İtadori muhtemelen animede başka insanlarını en çok anlayan, hisseden kişi. Sukuna ise hiç hissetmeyen kişi. Yani temelde, şeytanımız meleğin vücuduna hapsoldu ve mecburen bu meleksi görüşü keşfetti.

Vücudunu da dahil edip biraz daha derine inelim: İtadori’nin ne lanetli yeteneği vardı ne de Toji gibi lanetli sınırlamadan gelen fiziksel gücü. Zayıf olduğu için insanları kurtarmak isteyip de bunu başaramayınca, sevdiklerini kaybedince umutsuzluk ve çaresizliği en derinden hissetti ve hatta daha fazla dayanamayıp ölmeyi diledi.

Bu sırada Sukuna, insan olarak güçlüydü ve sonradan lanetlerin kralına dönüştü. Asla zayıf olmadı ve zayıf olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemedi. Sukuna’yı lanete dönüştüren neydi ya da insan hayatı nasıldı bilmiyoruz ama bildiğimiz kadarıyla üstün gücü ona çaresizliği hiç hissettirmedi. Ne istediyse yaptı, hala daha yapıyor. Zayıflardan nefret etti, kolaylıkla öldürüp geçti. Ne ilahi ceza! En güçlünün bu zayıf bedene hapsolması. İtadori’ye olan bitmez tükenmez nefreti de belki buradan geliyordur ne dersiniz? Sukuna’nın onu az buçuk eğlendiren güçlü rakiplerini övdüğünü, bu kadar da centilmen olduğunu biliyoruz. Ama  söz konusu İtadori olduğunda, yazımızda övdüğümüz bütün şeylerden sonra, hatta ters lanetli tekniği kullandığında bile şaşırsa da, onu sadece küçümsüyor.

Her neyse, onun vücudundaki mahpus günlerinde anlamak istemese de en azından İtadori’nin duygularını öğrendi, hissetmenin ne demek olduğunu gördü. Şimdi İtadori karşısına dikildiğinde, bin yıl öncesi dahil, daha önce hiç kimsede olmayan bir farklılık var onda: Sukuna için İtadori bir yabancı değil; Sukuna ilk defa düşmanını hissedebiliyor.

Bunu Sukuna’dan dinleyelim: (248. bölüm)



Kenjaku abimizin sözleriyle bitireyim:

(Görüşmek üzere, Itadori Yuji. Senin için büyük beklentilerim var.)

Buraya kadar okuduysanız valla helal olsun. 3 sayfa oldu ¯⁠\⁠_⁠(⁠ツ⁠)⁠_⁠/⁠¯
💮 Teşekkürler 💮





Yorumlar

  1. Vay harika bir yazı olmuş, tebrik ederim. En ince detaylara kadar güzel bir analiz çıkmış ortaya. 😃 İtadori'nin olaya trajik şekilde dahil oluşunu iyi anlatmışsın. İstemsizce güldüm gel parmakları yut sonra seni öldürelim gitsin. 😅 Ah ah Gojo olmasa bu öğrencilerin hali ne olacak?
    İtadori'nin bedeninde hapsolması bence Sukuna için de sürpriz oldu. Her ne kadar küçümsese de belki içten içe onu merak da ediyordu. Gözü dışarıda (Megumi'de) olmasa belki İtadori'yi daha iyi tanıyabilirdi. 😅 İtadori ile ilgili melek benzetmesi iyiydi gerçekten. Onun gibi tatlı karakter zor bulunur, çok da acı çekti yazık. 🥺
    Aralarında akrabalık bağı var mı ben de merak ettim şimdi. 🤔 Sukuna'nın sayesinde belli güçler edinmiş gibi duruyor İtadori, sonu nereye varacak bakalım. Emeğine sağlık bence muhakkak devam et, çok iyi olmuş. 😍❤️🥰

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yiaaaaaaa çok teşekkür ederim oleeeeeey 😍😍😍😍😍💕💕 Evet ya Gojo olmasa meleğimizi öldüreceklerdi oracıkta 😭💔
      "Gözü dışarda" 😂😂😂 bayıldım buna, kır dizini otur di mi Itadori'nin içinde, ne işin var dışarlarda 😂
      Akrabalık bağı çok çok düşük ihtimal ama napiim çok benziyorlar. Olsa güzel olurdu.
      Çok teşekkür ederim 🙈💝

      Sil
    2. Ehehe evet gözü hep dışarıdaydı. 😂😂 İtadori ona karşı iyi dayandı yine. 🙄 Sukuna'nın yok olacağı anı sabırsızlıkla bekliyorum, mangaka lütfederse tabii. 😅😅 Onu nasıl ve kim yener acaba?
      Gojo'ya haksızlık yapıldı. 🥺🥺

      Sil
    3. Sukuna yok olur mu acaba... Nasıl def edilir çok merak ediyorum. Naruto'nun kuramasi gibi lazim oldukça kullanılabilir fena olmazdı ama Sukuna tam bir ahlaksız 🤧 seviyorum ama ölsün 😂
      #GojoİçinAdalet !!!
      Öğrencileri yenecek mecbur. Sonra Gojo dirilip tebrik etsin perde kapansın buna okeyim

      Sil
    4. Yok olsa da kurtulsak. 😅 Kene gibi yapışıyor iyilere.
      Sukuna'nın yola geleceğini sanmıyorum, o kadar şeyden sonra gelse de mantıklı olmaz. O yüzden bir önce yenilmesi lazım. Gojo'ya üzüldüm yine ya. 😑 Bakalım çılgın mangaka neye karar verecek.

      Sil
    5. Sukuna yola gelse canım sıkılır. Böyle olması iyi. Sonuna kadar kendini bozmasın yok, yanlış oldu, kendini düzeltmesin XD
      Gojo uyanır her şey bittiğinde, ben olsam öyle yapardim ಥ⁠‿⁠ಥ
      Mangakanın seçimlerine güveniyorum ben. Ne yapsa alkışlarım. Emeğine sağlık Gege chan 💙

      Sil
  2. derslerini de böyle çalışıyon sen ama de miiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır ☠️😭😭😭 inşallah öğretmenlerim görmez bu yazıları, amin 😅

      Sil
    2. Bu hafta itibariyle 27 XD

      Sil

Yorum Gönder

Ee okudun o kadar, sen ne diyosun :)

Emojiyle tepki ver!

Popüler Yayınlar