Suç ve Ceza Kitap Yorumu
Şu başlığı yazıp uzun uzun düşündüm. En büyük yazarlardan birinin en büyük klasiklerden biri olan kitabına yorum yazmak çok güç geldi. Birazdan burada kendi çapımda saçmalamaya başlayacağım, üstelik yazarın doğum gününde. Umarım mezarında ters döndürecek kadar saçmalamam :D Ama çok sağlam lakırdılar beklemeyin :/ Öncelikle birkaç bilgi verelim. Ve aralara enfes fanartlar serpiştireceğim
Kitap: Suç ve Ceza
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Tür: Psikolojik, felsefi, dram
Tarih: 1866
Ülke: Rusya
Sayfa Sayısı: 700
Çeviren: Mazlum Beyhan
Favori karakterim: Razumihkin
Puanım: 10/10
Kitap 1866 yılında Tolstoy ve Turgenyev’i de meşhur eden Rus Habercisi adlı edebiyat dergisinde tefrika edilmiş ve tam olarak bir senede tamamlanmış. Kütük gibi kitap desek bile üç dört günde bitirebileceğimiz bir kitap ve başladıktan sonra pek de yarım bırakılacak türden değil, ama o dönemde okuduğunuzu düşünsenize! Bir yıl boyunca yeni bölüm gelmesini bekliyorsunuz! Gerçi bizler diziler için beklemeye alışkınız ama bu daha çok wattpad gibi roman yazılan sitelerden okunduğunda aynı havayı verir ama orada kaliteli şeyler bulmak zor bu yüzden bence, bloğuma ismini veren tefrika havası daha iyi webtoonlarda, en iyi de mangalarda hissedilir. Çünkü bu iki çizgi roman türünde editörler şirketler devreye girer ama webtoon görece özgürdür. Mangada buradaki edebiyat dergileri gibi anlı şanlı manga dergileri, editörler, yapımcılar vardır. İlgi çekmeyen manga basılmaz.
Ah saçmaladım! Romana dönüp özeti wiki’den alayım:
Özet: Romanda, parası için bir tefeci kadını öldürmeyi tasarlayan, Saint Petersburg'da yaşayan fakir bir öğrenci olan Rodion Romanoviç Raskolnikov'un manevi ıstırabı, pişmanlığı ve ahlaki ikilemlerine odaklanır. Öldürmeden önce Raskolnikov, parayla kendini yoksulluktan kurtarabileceğine ve büyük işler yapmaya devam edeceğine inanır. Fakat karışıklık, tereddüt ve şans, ahlaki olarak haklı görülen bir öldürme planını bulanıklaştırır.
İş Bankası Yayınları’nın bastığı kitap çevirmenin önsözü ile başlıyor. Önsözlerde yazarla ve romanın yazıldığı dönemle ilgili bilgiler bulabilmek için ilgilenirim ama tehlikelidirler. Çünkü kitapla ilgili bilgi verirken birdenbire kitap değerlendirmesi moduna girer ve spoiler verebilirler. Bunu yapacaklar mı, ne zaman yapacaklar bilemediğimden önsözü en son okumayı, fark etmediğim bir şey yazmışsa orada aydınlanmayı tercih ederim. Buna rağmen sayfa çevirmeye üşenip önsözle başladım ve spoilerımı yedim. Ne olduğunu söyleyip de sizin okuma tadınızı da kaçırmayayım ☹
Ah saçmalamak derken bundan bahsediyorum. Bir blog yazısı uzunluğa geldim ama hala yoruma başlayamadım. Belki de çok zor geliyor ve ben lafı dolandırıyorum, bilmiyorum 😊
N’apsam? “Çok sevdim, en sevdiğim roman oldu bu. Nihayet en sevdiğin kitap sorusuna verebilecek bir cevap buldum!” demekle mi yetinsem? Bunlar gerçek hislerim bu arada 😊
Öncelikle, bundan önce Petersburg veya Rusya’da geçen hikayelerden bildiğim Dostoyevski’den Yeraltından Notlar ve Gogol’dan Palto idi. İkisi de kar yerdeyken geçmekteydi bu nedenle Petersburg beni her zaman üşüten bir şehirdi. Ama burada ilk defa yazıyla karşılaştım şehrin. Kışla öyle bir özdeşleştirmişim ki, yazı mı varmış bu şehrin? Diye düşündüm. Ama yazarlar, haksız olmayarak o kadar kötülüyorlar ki yazı bile günlük güneşlik hissettirmedi. Rus edebiyatı sağolsun, o rengarenk yapılarına rağmen dünyanın en boğucu şehri olarak görünür. Bütün bir romanı kasvetli, karanlık günlerde görüp yalnızca Raskolnikov ve sevdiği kızın (spoiler olmasın diye yazmıyorum adını:) göçebe çadırlarını izlediği sahnede zihnimdeki kara bulutlar dağılmış, hava aydınlanmıştı. Belki ben duyguları hava durumu olarak görselleştiriyorum zihnimde, bilemiyorum.
Suç ve Ceza’da asıl olaylar birkaç hafta gibi kısa sürede geçiyor. Hafızam oldukça zayıf olduğundan ay tamamlanıyor mu sorusuna cevap veremeyeceğim. Bu kadar kısa sürmesine şaşırdım.
Her bir karakter derinlikli işlenmiş. Neredeyse herkesin davranışlarına sebep olan düşünsel ve psikolojik arka planı öğreniyoruz. En aşağılık adam bile adamakıllı güzel sözler söyleyebiliyor, boş adam diyeceğimiz kimse yok.
Apaçık nefret edilen ve bunu hak eden tek kişi ancak bulursun: Lujin, gelin bu adamdan nefret etmekte hemfikir olalım :D ama kendimle epey ortak nokta buldum kendisinde, nefretimin sebebi olabilir :) Cinayeti çözmeye çalışan müfettiş de sinir bozucu bir adamdı. Psikolojik yöntemi, suçlu olmasa bile şüphelendiği insanı çıldırtırdı. Sanırım Raskolnikov’un yerinde olsam çoktan bir cinayet daha işlemiştim bu adam üzerinde.
En sevdiğim karakter Razumihin (Ya da Razumikhin) Bu karakterle tanışmayı o kadar çok istedim ki farkında olmadan evrene mesaj göndermişim :D Şöyle diyordum: Keşke Razu gerçek olsa. Keşke onunla tanışsam. Ama bunun mümkün olması için ya Dostoyevski’nin canlı kanlı bir insan yaratması ya da bütün varlığımın sadece yazarın kafasındaki bir fikre indirgenmesi gerekiyordu. Derken imkansızlaştırdığım düşünce çok basit bir şekilde ama beni fevkalade sevindirerek gerçekleşti. Bir instagram paylaşımımı razumikhin kullanıcı adlı birinin beğendiği bildirimi geldi. Haha, başka bir zamanda değil, ben cinayet planı yaparken öldüreceğim kadının evde tek başına kalacağını öğrenmişim gibi bir tesadüfle dün oldu bu! Mutluluğumu bu Razu ile paylaştım sağolsun hoş cevap verdi ve Suç ve Ceza üzerine konuşmaya başladık. Bir ara kitap üzerine yazdığı bir yazıyı çevirmek düşüncesinden bahsetti. Benim Razum da yazıyor ve çeviri yapıyordu! Sevincimi siz düşünün :D
Şöyle bir yukarıya bakınca, karaktere olan aşkımdan bahsedip karakterden hiç bahsetmediğimi üzülerek fark ediyorum. Sadece dedikodu yapıyorum sanırım :D Hele başrol hakkında hiç konuşmamışım! Raskolnikov kocakarıyı neden öldürdü diye sorsanız “Napolyon olmak için.” Demekten öteye geçemem belki 😊 Ama zaten geçmemem gerek. Sadece onu alelade bir katil veya hırsız diye göremeyeceğimizi, düşüncelerine katılmasak bile onun davranışlarının mantığını kavrayabileceğimizi belirteyim. Yani şöyle diyebilriz: "Rodya, seni tamamıyla anlıyor değilim ama neden böyle yaptığını ve bu kararı hangi mantıksal gerekçelerle verdiğini görebiliyorum.." Tabi onun gerekçelerini kabul etmeyip tepiklemek isteyebiliriz,o konuda da haklısınız 👻
Ah, instagramdaki Razu’dan neden bahsettiğimi hatırladım! Kitap üzerine konuşurken bana, Raskolnikov’un sevdiği kızdan okumasını istediği İncil ayetlerinin anlamını söylemişti. Ben de niçin o bölümün okunduğunu düşünüp bir cevap bulamadığımdan çok sevinmiştim. Okunan bölümde Hazreti İsa’nın bir ölüyü diriltmesi anlatılıyordu. Tamam burada sonunun mutlu mu kötü mü olduğunun spoilerı var: Raskolnikov da ölmüş, kitapta anlatılan olaylar ve düşünceler neticesinde nihayet dirilmişti. Suç ve Ceza, Raskolnikov’un yeniden dirilişinin bir hikayesiydi bir bakıma. Başka bir yerden aldığım bilgi de Raskolnikov’un isminin “bölünmüşlük” kelimesinden geldiği bilgisi. Ölmüş gitmiş işte.. Bu arada Razu’nun ismi “akıl”dan geliyor; Sonya “bilgelik” (ayasofya’daki veya felsefe’deki sofia); ve Dunya’nın isminin anlamı “güzel görünen”
Bir spoiler daha verip üzüldüğüm bir noktayı aktarayım (tabi kitabı okumayanlar burayı okumasın) : Hiç kimse Lizaveta’nın ölümü üzerinde durmuyor. Oysa Sonya neyse o kızcağız da oydu. Varsa yoksa kocakarının ölümü. Raskolnikov bile unuttu gitti onu da öldürdüğünü.
Bu kitaba gelecekte yeniden döneceğim. O zamana kadar baltanın sembolünü bilip anlatmak isteyen olursa çok sevinirim.
Ve bu da gördüğüm en güzel fanart. Instagram paylaşımı olduğundan link vereceğim. Razumikhin ve Raskolnikov'un konuşma sahnesi . Aynı hesabın bir de şu çizimi var bir komik trende uyarlamış: 3. Resim gene bu ikisi
Okuduysanız valla helal olsun 🧿🌞 iyi günler 💮
Ne tatlı yazmışsın. Çizimler de harika, güzel oldu paylaşman. :) Ben bir ara kitaba başlayıp bırakmıştım, geri dönemedim bir daha. İleride okurum, çok sarmamış beni demek ki. 😅
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Çok sacmaladigimdan yeniden düzenleyecektim. Yorumuna çok sevindim. Öyleyse düzenlemeyecğim 😅 çizimler galerimde duruyor ve her yerde paylaşmak istiyorum 😂 ben bu kitabı ortaokulda okumaya kalkmıştım. Bu ne cüret? Hangi akılla okuyacağım? 😂 O yüzden yarım kaldı. Sadece esas oğlanı meyhanede biriyle içtiğini ve o birinin ahlaksızlıklarını ona anlattığı bilgisi kalmış o da çarpık bir şekilde.
SilOlursan umarım 4oo sayfalik emeğine değecek kadar seversin 😅 tekrardan teşekkürler 💮❤️🧿
çok keyifli komikli anlatmışsın. bakarım dediğin yerlere. balta nın anlamını nette bulabilirsin kii :)
YanıtlaSilvalla bende klasikler üzerine yorum yapmaktan çok korkarım hele bir de beğenmemişsem ! çook uzun yıllar önce okumuştum. Şimdi pek hatıramda kalan bir şey yok ama gözümde aşırı güzel canlanan bir kitaptı:)
YanıtlaSilBen beğenmemişsem daha rahat olurum genelde. Ama sevmişsem ve gönül bağı kurulmuşsa ona layık olmaya çalışmanın getirdiği stres oluyor, oluyormuş burada öğrendim 😂 benim de gözümde aşırı güzel canlandı, karakterlerin yanı başında duruyordum sanki😍 Teşekkür ederim.
SilMerhaba. BCP 2023 etkinliğinin duyurusunu yaptık. Bu yıl da katılacaksan mutlaka haber ver. :)
YanıtlaSilhttps://okurixx.blogspot.com/2023/01/bloglar-canlandrma-projesi-2023.html
Katılacağım ✨💝 ay apaçık yazmamıştım yorumda hemen ayan beyan yazmaya gidiyorum haha. Teşekkür ederim.
SilSuç ve Ceza, 2021 yılında okuduğum bir kitaptı. Sindire sindire okumak adına biraz ağırdan alıp yavaş gittiğimi hatırlıyorum. Çok başarılı ve tekrar okunacak eserlerden biri bence. :)
YanıtlaSilÖnsözlerden spoiler yeme durumunu ben de yaşamıştım. İnsanın okuma hevesini etkileyen şeylerden biri. Kitapta gerçekleşecek gelişmeleri okura açık etmeden sunulmalı önsözler.
Şu an Rus edebiyatından bir kitap okumaktayım. Gogol’un da adı geçince yanıbaşımda duran kitabıma bir göz attım. :)
Sindire sindire okumak mantıklı çünkü birden bire okunsa birkaç gününüzü dünyadan koparacak uzunlukta bir kitap :O Gerçekten çok başarılı, Dostoyevski reize olumsuz eleştiri getirmek ne haddimize hehe.
SilÖnsöz spoilerleri okuma hevesimizi kaçırıyor evet :(
Gogol'un sadece Palto'sunu okudum şimdilik ama çok sevmiştim onu da :))
Teşekkür Ederim <3