Tiny Star Monsters (2012) Japon Dizisi Yorumu Ana içeriğe atla

İçeriği Paylaş!

Öne Çıkan Yayın

Jujutsu Kaisen: İtadori neden Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı ve rakipti?

  Jujutsu Kaisen: İtadori neden Sukuna için mükemmel bir taşıyıcı ve rakipti? Merhaba, Bugün burada aslında Duygu'nun Mekanı 'ndaki karakter tahlillerinden yapmak istemiştim ama beceremedim :D Zaten bunu biliyordum ama yapacak bir şey yok elimizden geldiği kadar diyeceğiz ama beceremeyişimin sebebi çok uzun olması 2 karakteri birden yapmak istedim ve o da sanırım 3 sayfalık yazı oldu. Ama zaten izlemeyenler için her şey anlamsız olacaktır. Gene de kimmiş bunlar nasıl bir ilişkileri var ki tahlil ediyorum kısaca yazayım: Sukuna dediğimiz kişi 1.000 yıl öncesinin Lanetlerin Kralı diye anılan çok çok güçlü ve zalim bir lanet. Önceleri insanmış sonradan lanete dönüşmüş ve bütün sahirler falan toplanmışlar da zar zor bunu yenmişler. Ama yenmeleri de onu yok etmemiş 4 tane kolu var bunun, bütün parmaklarına ruhunu dağıtmış ve dinlenmeye çekilmiş. 20 parmak var ve yok edilemiyorlar anca işte kilit altında tutacaksın ama ne kadar tutarsın yani. 1.000 yıl sonra bizim esas karakter

Monsters (2012) Japon Dizisi Yorumu


Merhaba, bugün 8 bölümcük bir diziyle geldim: Monsters. Türü komedi ve suç. Resimdeki elemanlar da polis. Monsters, yani canavarlar derken suçluları kast ediyorlar sanırsam. Cinayet vakaları çözülüyor çünkü. Başrol geçimsiz olsa da resimdekilerde canavarlık bi tip yok.
Her bölümde farklı bir dava çözülüyor o yüzden arada bi film niyetine izlenebilir herhangi bir bölüm. Son bölümlere göre zorluk çok olmasa da arttı denebilir. Komedi ve zeka bir yerde toplanınca seviyormuşum. Emaan, komik diye uyduruk vakalar olcak, sanmıştım da baya baya ciddi işlerle uğraştılar. Bazen tahmin edebildim, bazen tahmin edemedim katili. Son bölüm güzeldi, ama beklemediğim bir şekilde bitti. Komedi diye izledik hafiften de olsa burkmasaydı iyiydi :)

Öncelikle filmin başrolü bu arkadaş, ki kendisini ilk defa izliyorum.  Tuhaf, etrafıyla iyi geçinemeyen ama her olayı çözen dahi bir dedektif: Hiratsuka Heihachi


Bi de ikinci eleman var: şu sıralar, ufaktan ufaktan uluslararası üne kavuşan Tomohisa Yamashita  canlandırıyor. Karakter yükselmeyi dileyen, zekası başrolden çok daha düşük, yeni yetme bi polis memuru: Saionji Kosuke. Dizinin başında Tokyo merkeze atanıyor ama üsttekiler bunu, açığını bulsun diye başrolün peşine takıyolar. Böylelikle, yardımcısı olarak göreve başlıyor. Üstteki eleman yer mi? Yemez, o yüzden bu gariban epey bi sürünüyor :DD


Sürünüyor derken, ciddi ciddi. Dizi boyunca ifadeler şu şekilde:

Bi keresinde mafyanın ortasında bunu bırakıp kaçıyo başrol :D Karakterlerde son olarak başrolü çekemeyen üstleri görelim. Ay, ya da görmeyelim netcez. Her ne kadar düşman olarak başlasalar da bu ikisinin iyi anlaşacağını dizinin başından itibaren tahmin edebiliyoruz. Sanırsam 5. bölümde, bu eleman açığı bulamadığı için eski işine sürülüyor ama ortak bir dava gelip de birlikte çalışınca bu biraz aklını kullanıyor ve tabi komiserinin de desteğiyle, abartılı değil sadece yolunu açıyo, geri dönüyor. Bu sırada çoktan buna saygı duymaya başlamış. Ama hoşuma gitmeyen nokta şu: İkisinin arası yeterince duygusal değil. Japonlarda dostça sarılma zaten hak getire. 
İkinci eleştirim, başrolün jest ve mimiklerinin çok abartılı olması, gerçi hepsinde abartılı komedi diye  ama adama mı yakışmadı, yoksa başrol diye çokca mı gördük nedir. Tomo'da sevmiştim halbuki :D


Vakaları çözerken tipleri buydu hep: 

Bunun bi de tam çözüp aydınlanırkenki hareketi vardı, işaret parmağıyla şakağına vurarak düşünme. Son bölüme doğru bıkmış bulundum. Finalde yardımcısı tam bi konsantre Heihachi olunca o da yaptı maalesef.
Aaa, yardımcısı demişken. Elemanı görüyorsunuz, civan, dalyan gibi delikanlı, filinta gibi adam. Bunun kız arkadaşı şişman çirkin bir şey. O kadar izlerim, ilk defa bu adama böyle bir partner verdiklerini gördüm, ki komedisi de çoktur. Ay kız bi de evlilik teklifini reddetmesin mi?! Ben şok!

Burada, mafyalardan dayak yemiş haliydi :)

Bir de,dizide romantizm namına bir şey yok. Bunların sahneleri toplasan 15 dakika falan. Başrolün günlük, kişisel hayatına dair hiçbir şey yok. Onu sadece dedektif yanıyla görüyoruz:/ Kişisel hayatını da görmek istemiştim oysa....
Ve son olarak, kanıta kokusu sinmiş keskin kokulu bir bitki arıyordu çaylak yardımcı: Akdeniz'miş kökeni. Japonya'da görmek zormuş. Bitki bi çıktı: şu resimdeki. Bizim, en azından benim, görünce koşup dokunarak  kokladığım şey. İnanır mısınız Türkçe isim bulana kadar canım çıktı. Elin Japon'u da Santolina diyordu, bizimkiler de direkt Latince'den çevirip demiş: Lavantin - Santolin. Bizde olan şeyi görmek hoşuma gitti :)

İzlediğim Japon Yapımları listeme 3/3 yıldızla ekliyorum. Benim hoşuma gitti.  Türkçe altyazılısı var mı bilmiyorum, umarım vardır. Vakit ayırdığınız için teşekkürler. Görüşmek üzere 👋
Sevda Santolin :)

Yorumlar

Emojiyle tepki ver!

Popüler Yayınlar