ÖYKÜ: SÎGA
SÎGA
Adımını Pîr’in dergahından dışarı
attığından beri düşüncelerle boğuşuyordu. Heybesini doldurduğu alıçlarla
geldiği bu yolu, bu sefer buğdayla dönerken, aklındaki sorulara hala cevap
bulamamıştı.
Buğday… Tam tamına üç defa buğdayı
seçmişti. Himmet denmişti, nefs denmişti ama o, gene de dönüp buğdayı seçmişti.
Kurak geçen yaz yüzünden çorak toprağından buralara kadar gelmesinin sebebiydi
o. Ve şimdi nihayet eline geçmişti. Aradığını bulup geri dönüyordu işte. Ama gerçekte,
aradığı bu muydu? O dergâha varana kadar bir şüphesi yoktu. Gelip isteyecek,
verirlerse alıp gidecekti. Ama o üç soru aklını kurcalayıp duruyordu.
Kendisini bu kavurucu güneşte o dergâha kadar
çeken şey, gerçekten buğday mıydı? Pîr Hazretleri himmet demişti, erenler
himmeti… N’olaydı acep? Buğday yerine himmet alıp ne edecekti? Heybesini,
karnını doyurmak için doldurmaya gelmişti buraya amma, himmeti seçip aç kalmak
mıydı doğrusu? Ya da himmet karnını doyuracak mıydı, nasıl doyuracaktı? Hem,
alelade bir çiftçi himmeti n’eyleyecekti? Onun tek derdi mahsulüydü. Zaten
kıtlık yüzünden ekininden olduğu için gelmişti. Şimdiyse çoktan cevapladığı o
üç soru, gayesi elinde olmasına rağmen onu rahatsız ediyordu. Zihninde gittikçe
büyüyen bir yumak gibi aynı sorular dönüp duruyordu...
Böyle derin derin düşünürken,
adımlarının gittikçe yavaşladığının ve sık sık arkasına dönüp baktığının
farkına bile varmamıştı. Aslında ilerlemek istemeyen ayakları, kararını çoktan
verdiğini gösteriyordu ama dönebilecek miydi? Oysa Himmete yeğlediği buğday
birkaç günde yenir biterdi. Hemen yitip gidecek bu dünyalığı nasibine tercih
etmişti! Orada, buğdayda ısrar etmekle hata ettiğinin farkına vardı. Aniden
kalbinde belirdi bu keskin pişmanlık. Aslında aniden olan farkına varması
değil, kabullenmesiydi. Yoksa, adımını dergâhın dışına attığından beri hata
ettiğini biliyordu. Pîr’in sorusuna ısrarla “Buğday isterim.” Derken de
biliyordu. Kabullendiği o anda geri döndü.
Buğdayı yüklediği ve az evvelki mütereddit
adımlarında aheste aheste yol alan biçare hayvan, şimdi sahibine yetişemiyordu.
Dönüş yolunda beyninde öyle bir şimşek çakmıştı ki, buğdayı geri verip himmet
dilenecek olmasa hayvanın onu yavaşlatmasına katlanmayacak, ne kadar yükü varsa
bırakıp koşacaktı.
Nefesleri, adımlarıyla yarışarak dergâha
vardığında, buğdayı hiç tereddüt etmeden sırtlanıp telaşla çaldı kapıyı. Açılır
açılmaz da koştu Pîr’in huzuruna. “Himmet isterim!” Dedi. “Affet Pîr’im. Meğer
ben ne büyük hata etmişim!..”
Pîr Hazretleri dikkatle baktı bu
himmet talibine. Talib olmuştu olmasına ya, artık nasibi bu kapıda değildi.
Nasibini bulacağı kapıyı göstermekten başka bir şey edemezdi:
“Senin kalbinin kilidi Tabduk Emre’dedir. Var
git nasibini onda ara.”
“Tabduk Emre…” dedi himmete talip çiftçi,
“Tabduk Emre kim ola ki?..”
* *
*
Son cümlesini de noktaladıktan
sonra, hikayesini ertesi gün göndermek üzere kaydetti. Son şeklini verdiğini
düşünüyordu ama uykusunda, bunun böyle olmadığını anladı. O gece, rüyasında bir
derviş gördü. Tıpatıp hikayesinde tasarladığı mekân ve zamandaydı. Karşısındaki
kişinin Yunus olduğuna emindi. Kendi hikayesini uzaktan izlediğini sanırken
kahramanı ona dönüp gülümsedi. “Sözlerin güzel idi amma burada hata ettin. Biz
de sana doğrusunu göstermek istedik.” Dedi.
Uyandığında kalbi olanca gücüyle çarpıyor,
kendi nefesinin hızına yetişemiyordu. İşin doğrusu, o gün Yunus Hacı Bektaş-ı
Veli ile yüz yüze görüşmemişti. Dervişler haberi getirip götürmüşlerdi.
Yatağından fırlayıp bilgisayarını açtı, hemen düzeltecekti. Sonra, vazgeçip bunun
yerine, Yûnus’un hatasını yazarken, asıl kendisinin hata ettiğini ekledi ve gülümseyerek
son cümlesini yazdı:
Yazar Hanım bu sözü eğri büğrü
söyleme.
Seni sîgaya çeken bir Yûnus Emre
gelir.
ne güzeldi bu kurgu, nolcak diye devam ederken sonunda hem şaşırttın hem güldürdün. ilk bölüm şeyi hatırlattı biraz, bab-ı aziz adlı filmi :)
YanıtlaSilAh çok sevindim. Güldürdüysem ne mutlu bana 🥳 Bab-ı Aziz'i izleyemedim henüz 😞 izlemem lazım. Teşekkür ederim 🌼💕
SilKıssadan hisselere bayılıyorum. Çok teşşekkürler :) emeğinize sağlık olsuun
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Beğenmenize sevindim 🌿🌿🌿
Sil