Tiny Star Karamazov Kardeşler Kitap Tanıtımı ve Yorumu Ana içeriğe atla

İçeriği Paylaş!

Öne Çıkan Yayın

Yeni Açılan Bir Sayfanın Getirdiği Yoğunluklar

 Merhaba! Blogları ziyaret edemediğim için günah çıkarmaya geldim :)  Zaten oldum olası aktif değildim. Blogları Canlandırma Projesi sağolsun bir iki ayda bir yayın yapıyorum öyle de bir enerji :D İki ay önce bir işe başladım, başka bir şehre taşındım ve neredeyse tek başıma yaşamaya başladım. Ailecek çalıştığımız tekstil atölyemiz dışındaki ilk iş tecrübem olduğu için epey dikkatimi vermem gerekiyor, sanırım. Ait olmadığım bir yer neticede (Akademi) Ama alışmak çok kolay oldu ve buradaki yoklamalardan kalmamın nedeni burada yatmıyor. Sorun şu ki yüksek lisans tezimi şu haftalarda -hadi zorlayalım aylarda- vermem gerekiyor. Ve sanırım uyumamam lazım ☠ Help-  Tezi bitimek gerektiğinden tez dışında okumalar yapmak vicdanı zorluyor. Ve tabi gerginlik ve stresi bomboş dursam bile üzerimde duruyor. O yüzden kimi BCP temalarını kaçırmayayım diye kendimi zorlamak dışında bir aktivite yaptığım yok.  Demek o ki tez bitince bütün yazılarınıza bakacağım inşallah 🙃 Şimdilik yokluğumu mazur görmen

Karamazov Kardeşler Kitap Tanıtımı ve Yorumu

Merhaba,

Suç ve Ceza’yı yazarken, nihayet en sevdiğim kitabı bulduğumu söylemiştim. Şimdiyse buna bir ikinciyi ekliyor, hatta az bir farkla da olsa daha üste koyuyorum. İkisine de 10/10 puan vermekle beraber Karamazov Kardeşler, daha karmaşık ve ön planda daha fazla karakter olmasıyla ilk sıramda yer alıyor. Gene de en sevdiğim Dostoyevski karakteri hala Suç ve Ceza’nın yan karakterlerinden Razumihin <3 (İnsanlar Yeraltı adamını çok seviyor, onu bitirirsem değişecek mi favorim, merak ediyorum)

Çok sevdiğim hayran çizimlerini araya serpiştireceğim ve animasyonları da en sona ekleyeceğim!

Yazının planı şöyle: 1. Tanıtım; 2. Yorum; 3. Fanart çevirileri ve animasyonlar.

İsim: Karamazov Kardeşler

Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Yıl: Kasım, 1880 (Yazarın son kitabı, ölümü Şubat, 1881)

Sayfa: 1025

Favori Karakterlerim: 1. Alyosha, 2. Ivan, 3. Dimitri

Puanım: 10/10

 Karamazov Kardeşler'de anlatılan olay, bir Rus beldesinde işleneceği herkesçe malum bir cinayetin işlenmesi ve soruşturulması. Muhtemel katil konusunda da hemen herkes hemfikir. Öldürülen kişi Karamazovların babası. Biz okurlar da cinayeti hangi oğlu öldürdü acaba? diye düşünerek okuyoruz, ki hepsi de yapmış olabilir.

Şu çizimin güzelliğine bakar mısınız <3

Burada Suç ve Ceza'nın aksine suçlu bize hemen verilmiyor, kim olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Ama Dostoyevski cevabı verse de vermese de sürükleyicilikte bir fark yaratmıyor. Zaten önemli olan da bir Sherlock Holmes hikayesi gibi faili bulmak değil. Karakterlerin iç dünyaları, kendi içlerinde veya başka karakterlerle olan çatışmaları; fikirleri, verdikleri mesajlar çok önemli. Örneğin karakterin birini Hazreti İsa 'dan uyarlıyorsa karşısına bir ateist koyup bunları birbiriyle karşılaştırıyor. Yetmiyor, ateistimiz kendi içine de tartışıyor ve bunu kendi kişiliğini bölecek kadar ileri götürüyor. Kahramanların psikolojileri çok derinlikli işleniyor, eylemleri alelade nedenlere dayanmıyor. Zweig diyor ki Dostoyevski karakterleri yürüyen bir fikirdir. Adam dış görünüşü önemsemiyor biz okurlar da öyle. O yüzden bir karakter ismi söylediğinizde aklınıza insan bedeninden ziyade bir fikir geliyor. Burada okurken sıkılabileceğimiz iki nokta var, birisi fikirler çok yoğun. Karakterler bu tür konuşmalara girince bu sayfalar sürüyor ve bundan bıkabiliyorsunuz. Bu, tartışmayı beceremediğinden değil kesinlikle, hatta Zweig diyor ki Dostoyevski aynı anda iki fikri de içinde barındıran dualist bir yapıda. Yani karakterler tartışırken o aynı anda ikisi birden ve iki fikri de sonuna kadar savunuyor, pek sonuca varmıyor ama. (Varsa niye bunları dert etsin.) İkincisi de karakterler çok derinlikli olduğu için yan karakterler de bundan nasibini alıyor ve biz hiç ilgimizi çekmeyen kenar köşe karakterlerin bile romanını okuyoruz. Ama genelde sonradan bu karakterleri seviyoruz veya bu ayrıntıların önemli olduğunu keşfediyoruz :D

Dostoyevski'nin bu kitapla insanlığa verdiği son mesajı "Sevelim, sevilelim / Dünya kimseye kalmaz" minvalinde olmuş. Ama buna rağmen kitapta nefretle anılan tek toplumuz evelAllah :D Bunu kendisinin o büyük Rusya aşkı ve milliyetçiliği ile Rus olmayan her şeyden nefret etmesi  ve Osmanlı'nın o çağda sık sık Rusya ile savaşlarda bulunmasını dikkate alarak hoş göreceğim.......

Esas karakterlere bakalım:

😘Bütün herkesin başının belası bir kart zampara olan, hatta bir kadını elde etmek için oğluyla bile yarışabilecek bir sefil, evin babası Fyodor Karamazov. Bu adam, pek çok kişi açısından ölmeyi hak etmiştir.

🔫Babasıyla para ve anılan kadın konusunda kanlı bıçaklı olan, bir asker ve babasına belki de en çok benzeyen büyük kardeş: Dimitri Karamazov. Bu eleman aşk mevzusu yüzünden diğer iki kardeşten daha az seviliyor olsa gerek.

👿Neredeyse hiç kimseden haz etmeyen, babasına pek karşı çıkmayan ve iflah olmaz bir ateist, muhtemelen en zeki karakter olan ortanca oğul: Ivan Karamazov. Bu reiz ve sıradaki en popüler karakterler. 

😇Bütün dünyada hiç kimsenin neftet edemeyeceği, en soğuk kalplilerin bile nasılsa sevgiyle yönelecekleri melek, kendisi de herkesi seven ve gönülleri aydınlatan en küçük oğul: Alyosha. Bu bir manastıra giriyor ama hocası onu dışarıdaki zorlu dünyaya, ailesine gönderiyor. Adam diyemiyor ki şehvet budalası Karamazov kanından kilisemize fayda gelmez, melek de olsan serde Karamazovluk var xd şaka şaka!

Son ikisi aynı anneden, Dimitri Fyodor'un parası için peşinde koşturduğu ilk karısından. Bir sahnede Alyosha histerik bir şekilde ağlarken Fyodor İvan'a diyor ki "Bunun annesi de aynen bu şekilde ağlardı." Ivan buna iğrenerek bakıp cevap veriyor: "Onun annesi benim de annem!" Fyodor'un şok olup bu ayrıntıyı unutmuş olması ne kadar mükemmel bir baba olduğunu  okumayanlara açıklıyor :D

Özlü söz yazmıyorum çünkü çok fazla sözü kaydettim ama hemen aklıma geleni iliştireyim şuraya: "İnsanların birbirlerini tanıması için en iyi zaman ayrılmalarına yakın zamandır."

Bu arada siz okurken kimin öldürdüğünü düşünmüştünüz? 

Spoiler içerikli alana geçiş yapmış bulunmaktasınız! Fanart çevirilerini de okumamanızı tavsiye ederim. Yazıyı okuduğunuz için teşekkürler!

Benim kafa özetle: Ya, Dimitri yapabilir. Ivan yapsa daha havalı ve şeytani bir planla yapabilir, o yüzden bu da güçlü bir ihtimal. Alyosha bir melek o hiç yapamaz ama işte bu yüzden o yapmış olsa çok heyecanlı olurdu. Of keşke şu sara hastalı uşak yapmış olsa, rol yapıyodur bi şekil.

Bu arada kenar karakterlerden İlyuşa'yı ve sonra Rakitin'i sevdim.

(Bu Rusça olduğu için çeviremem ama takipçilerimden çevirmelerini istediğimde öğrendim ki Ivan'ın kucağında Alyoşha'nın çocuğu var. Ve arkadaki de Katerina)
Diğerlerini çevirip yüklüyorum:
(Ivan'ın Hz. İsa ile kilise konusunda yazdığı şiirden önce cebinden yanlışlıkla çıkan şiir XD hayran kurgusu tabi)
(Burası davadan sonra Ivan'ın mahkemeden çıkışı. Romanda bu sahne yok, hayran kurgusu)




Ve animasyonlar, klipler <3 
En sevdiğim animasyon bu. Alyosha ve Ivan'ın konuşmalarının bir kısmı var. İngilize altyazı açabilirsiniz.
Japonca kaasvetli bir şarkı eşliğinde Ivan'ın gelgitleri
Sanırım Rusça bir şarkı eşliğinde Ivan ve Alyosha'nın hikayesi
Son olarak Karamazovlar mafya olsaydı, evreni :) Ama hikayeden kopulmamış.



Teşekkürler! Sevgiyle kalın 🎀


Yorumlar

  1. Klasikleri çok seviyorsun. 😅 Aydınlatıcı ve dolu dolu bir içerik olmuş. Emeğine sağlık. Kitabı okusam sever miyim acaba? Daha Suç ve Ceza'yı bitiremedim ben, kaldı öyle. Yorumların güldürdü. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güldürdümse ne mutlu bana 🐥💕
      Klasikleri evet, seviyorum çünkü evrimdeki gibi doğal seçilimle günümüze en güçlüleri kalmış. IMDb tarzı siteler yokken bütün insanlık okuyup bunların büyüklüğünü tasdik etmiş. Farklı çağlar ve diyarlardan bu kadar insan yanılmış olamaz, demek ki vardır bir güzel şey bunda diye düşünüyorum. Sevgili lise edebiyat hocam da klasik okumamı tavsiye etmişti ve Sefiller'i okuyup hayran kalmıştım o dönem.
      Yani kelek çıkma ihtimali yok. Hikâyesi muhteşem olmasa bile bu ustalardan nasıl yazılır, onu öğreniyorsun. Her türlü kazanç olarak görüyorum 😂
      Teşekkür ederim. ✨

      Sil
  2. Yazıyı uzatmamak için kitap bittikten bir ay sonra yazdım yazıyı 😂 yazmak istediğim pek çok şeyi de yazmadım. Ama dayanamayıp şuraya iliştireceğim 🌚
    Gruşenka'dan nefret ediyorum bunun nedeni Alyosha'cığımı da sevmesi ve ona sırnaşması. Alyosha'yı da Karamazovluğundan veya o yüce insan sevgisinden dolayı o sahnede karşı koymamasından. Işte bu yüzden en çok Alyosha'yı sevmeme rağmen kimden koca olur deseler Ivan'ı alın derim hahaha.
    Dostoyevski'nin Türk (Osmanlı) düşmanlığını hemen her diyar ve tarihte görüldüğü üzere bebek katilliği üzerinden yapması sorun değildi ama esas mesele bunu kitaptaki en zeki karakter olan Ivan'ın ağzından söylemesiydi. Ivan söyleyince bilgi daha güvenilir oluyor. Aynı suçlamayı Yahudiler için de yaptı ama histerik bir kız, Liza'nın ağzından. Ikisi de Alyosha (melek, aziz, Hz. Isa'dan uyarlama) ile konuşuyordu ve ilkinde Alyosha suskun kaldı çünkü Ivan sayfalarca konuşuyordu garibim sözünü kesemiyordu, ikincide de bilmediğini söyledi. Sonra Livaneli'nin Leyla'nın Evi kitabını okurken Dostoyevski'nin İstanbul'a göz koyduğunu öğrendim. Tee Dostoyevski bile topraklarımızın peşinde 😂 o yüzden ona sevgim azaldı. Ama sonra Stefan Zweig'dan 3. Büyük Usta'yı okuyunca zihin dünyasını az buçuk kavradım ve sevmeye geri döndüm. Hangimiz kusursuzuz sanki ✨
    Şimdilik bu kadar XD Aklıma geldikçe daha da yazarım belki. Bahsettiğim kitapların yorumunu da yazacağım:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Ee okudun o kadar, sen ne diyosun :)

Emojiyle tepki ver!

Popüler Yayınlar