Kurosawa - Rashomon (1950) Film Tanıtım & Yorumu
Merhaba,
Bu ayki Blogları Canlandırma Projesi teması 1900'lerde geçen dizi-film-kitaptı. Bu vesileyle ben de:
İlk defa Akira Kurosawa yapımı, ikinci defa bir Japon klasik filmi izliyorum. İlk izlediğim klasik Harakiri idi. İkisinden hangisini daha çok beğendim, derseniz Harakiri daha iyi ama daha depresif. Rashomon ise yazarını ve uyarlanmış karakterini çok sevdiğimden benim için özel. Hikaye on küsür sayfa kadar, film 88 dk. Kitaptan nasıl uyarlanmış bir film, onun cevabını alabilirsiniz. Bir blogger arkadaş filmi yarıda bıraktığını söylemişti, ben de izlerken bazı sahnelerde hızlandırma butonu aramadım değil. Ama Japon klasiğine başladığımdan aheste ilerleyeceğini biliyordum. Ben aheste aheste olan her şeyi hızlandırmaya meyilliyim :D
IMDb: 8.2
Tür: Suç, Dram, Gizem
Yönetmen: Akira Kurosawa
Senaryo: Ryûnosuke Akutagawa, Akira Kurusawa, Shinobu Hashimoto
Ödüller: Oscar, BAFTA, Venedik....
Oyuncular eklemiyorum ben de okurlarım da 70 yıl öncesinin Japon sinemasına aşina değilizdir :D
Favori karakterim: Haydut, Rahip
Film Ormanda hikayesinden uyarlama, birazcık Raşhomon hikayesine de selam çakmış. İkincisi daha ünlü bir hikaye olsa gerek ki, filme adını vermiş. (Anime karakterinde de bu tercih edilmişti).
Bu arada, Rashomon Kyoto şehrinin simge kapısı. Ancak hikayenin geçtiği zamanda virane olmuş, itin kopuğun kol gezdiği bir mekan haline gelmiş. Filmin Kyoto'da çekilmesi çok iyi olmuş bu bakımdan.
Filmin başında Türkçe altyazı, Meyve Bahçesi hikayesi diyor ama Bir Korulukta diye çevrilmesi dışında Ormanda'nın başka ismini duymadım. Her neyse, bir önceki yazım Rashomon hikaye kitabını tanıtıp yorumluyor. Bu arada kitabın yayın tarihi de 20. yüzyılın başı olması hasebiyle bu ayki temaya uyuyor. Okuyabilirsiniz, ama burada biraz değinmem gerekiyor: Akutagawa hikayelerinde belirli bir son olmaz, sanırsam sayıca çoğunda hikayenin sonu okurun tahayyülüne bırakılır, yazar nokta koymayı tercih etmez. Sonunu görmek için sayfaları çeviren bizler için, yolculuğumuzun çıkmaz bir sokakta sonlanması şok etkisi yaratabilir. En azından bende "Eee, ne oldu şimdi?" sorusu belirmişti :D Filmde Kurosawa bize acımış ve bir son biçmiş. İşin aslı ben orijinale sadık kaldığımdan bu sonu hikayedeki diğer senaryolardan daha aşağı gördüm ama nihayetinde bize bir son vermişti, sağolsun. Tabi inanmak isterseniz :))
Fragman olması açısından yukarıda bahsettiğim yazıda Ormanda hikayesini şöyle tanıtmışım: "Bu hikayede ormanda işlenmiş bir cinayetin mahkemedeki soruşturmasını okuyoruz. Taraflar üç kişiden oluşuyor ve hangisine inanacağımızı şaşırıyoruz." Sözlerimde epey cimrilik etmişim :D Ama küçük bir hikaye için fazlası spoiler olur.
Favori karakterim kitapta hayduttu, hatta altını çizdiğim bir söz olarak onun ifadesini paylaştım. Burada da oyuncu iyi iş çıkarmış, tam da benim aklımdaki sevecen bir haydut tiplemesi. Kardeşim daha önceden izlediğinden biraz bilgilendirdi beni. Yönetmen haydutu oynayacak adamı bir gün boyunca aslan kafesi önüne oturtup izletmis hayvanı. Cani bir aslanın tavırlarını benimsesin diye. (düşünsenize ünlü bir yönetmenin filminde oynayacaksınız, heyecanla geliyorsunuz ve hoop sen şu kafesin önünde oturup şu hayvanı izle. nE?) Kardeşim "Ama aslandansa bir maymuna benziyordu." Dedi :D
Tabi suçlu adam, o kadar sevecen değil, anlayabiliyorum. Filmde rahibin karakteri iyiydi, o yüzden kitaptan farklı olarak ikinci bir karakteri seviyorum burada. Hanımefendi de, zamanın makyajına rağmen, epey güzeldi:
Önemli notlar:
1. Bu arada Kurosawa sinemada ışığın babası olarak biliniyor. Burada yağmurlu bir günde Rashomon kapısına sığınan kişiler çekilmiş ve yağmur çok güzel izlenebiliyor. Dediklerine göre bu film ilk defa suyun görüntüsünün kaydedildiği filmmiş. "Rashomon Kapısı'nı gösteren sağanak yağış sahnelerinde Akira Kurosawa, arka plandaki yağmurun açık gri zeminde görünmediğini fark etti. Bu sorunu çözmek için ekip, yağmur makinesinin deposuna siyah mürekkep dökerek yağmuru renklendirdi." Kamera arkası resimleri var, adamlar hortumlarla su sıçratıyorlar:
2. Rashomon Etkisi: Filmden esinlenilmiş ama hikaye de bu şekilde, gerçekliğin ona bakan bireyler tarafından farklı farklı yorumlanması anlamına geliyor. Burada cinayeti anlatan üç kişi de farklı şekilde anlatıyor. Ah, görsel ararken bakın ne buldum? Bu Mevlana'nın Mesnevi'sinde anlattığı fil hikayesi <3 Şehre ilk kez fil 🐘 gelmiş. İnsanlar fil nasıl bir hayvan acep diye gece gizlice tutulduğu yere gelmişler incelemeye. Gizlice ya, ışığı açma yok. Herkes bir yanını tutmuş ve tuttukları yerin şeklinde bir hayvan sanmışlar: Yılana, kolona veya ipe benziyor demek ki bu fil dedikleri...
Üzüldüğüm bir nokta: Yağmurdan kaçıp Rahomon'a sığınan adamın, ısınmak için Rashomon'un tahtalarını söküp yakması. Garibim kapının hayrını görüyorsun, be adam, oturup minnet duyacağına ne diye yıkıyorsun garibanı. Zaten harap halde... Böyle böyle yok olmuş demek ki. İzleyicinin bunu görmesi çok hoş olmuş gerçekten, kitapta yoktu. Bakınız:
Gerçi şimdi ekleyeceğim repliklerden sonra üzüldüğüm nokta bu olduğu için yadırgayabilirsiniz 😂
Not: CV'me japon sineması hobim yazmıştım. Bakanlığın birinde mülakatta adamla konuşmamız şu oldu:
-Kurosawa izledin mi?
- Efendim?
-Kurosawa
- İzlemedim?
- Japon sineması yazmışsın buraya da.
- Haa , tarihi filmler izlemiyorum.
(Muhtemelen siyah beyaz japon klasiklerini yönetmiştir bu adam dedim, ama renkli yapımı varsa yandım diye tarihi diye belirttim. Ama reizin modern ve renkli filmi de varmış. Neyse çoğunluk tarihi nasılsa diye kendimi rahatlatıyorum.
Evet, şimdi sorsun bakalım! Akutagawa'dan girer Mevlana'dan çıkarım evelAllah 😂
Son olarak, ingilizce anime Photoshop sayfam @tephrika'da animedeki Akutagawa karakterini Rashōmon'a getirdigim bı videom var, ingilizce ve bağlami bilmeden anlaşılmaz ama gene de ekliim :D
Yazı bu kadardı. Okuduğunuz için teşekkürler 💕
Adamlar ölürken tarihi esere üzülen cani Sevda.
Güzel anlatıyorsun, keyifle okudum. Konusu ilgi çekici ama film fazla sönük görünüyor. İzlemek ister miyim bilemedim. Fil konusu ile çok iyi özetlemişsin durumu. :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Keyif almandan onur duydum. Film Oscar'ı, BAFTA'sı Venedik'iyle çok ödüllü ama klasik filmler sıkıcı olabiliyor :)
SilBen filme kitaptan önce rastladığım için filmi daha çok sevmiştim. Gerekli/önemli noktalara değinmişsin. Güzel olmuş yazı. Film değerlendirmelerini okuduğumda böyle adam akıllı bir yazı bulamamıştım. Kullanırım ben bu yazıyı :D
YanıtlaSilNeyse, film bence dediğin kadar sıkıcı değildi. Yani biraz yavaş olabilir ama çok yavaş olduğunu düşünmüyorum tam tadındaydı ve ben hiç hızlandırma işine girişmedim. Gerçi İran filmlerini hızlandırmayan ben için belki normaldir bu durum.:D
Benden bahsetmiş olman da ayrıca gurur verici 😌😌😌😎 Ama gerçekten de aslandan çok maymuna benziyordu adam. Ve bu başrol, Kurosawa'nın en sevdiği oyuncuymuş ki başka filmlerinde de bayağı rol vermiş Kurosawa. Ben de filmde haydut ve keşişi sevmiştim.
Filmi izlerken filmi durdurup sana (spoiler) "Sevdaa, izlediğim filmde ölü adamın ruhunu şahit diye çağırdılar." dediğimi hatırlıyorum. 😅 Çok şaşımıştım. Ama o adamın da günahı yoktu yazık oldu gerçi.
Eyvallah reiz :) Bence de sıkıcı değildi ama klasik Japon filmi piyasasını bilmeyen biri için sıkıcı gelebilir. Çok güzeldi deyip izlendikten sonra sıkıcı bulunursa kötü hissederim :)
SilSenden mecbur bahsetcem çünkü senden duydum bilgileri yeniden arayıp kaynak göstermeye üşendim ve senin yalancın olarak kaldım :D Evet evet, maymuna benziyordu.
O adama gerçekten üzüldüm. Hikayede sadece üzüldüm, Kurosawa adamdan soğutan bir senaryo yapmış. Ne istediyse adamdan :D
Tenks
Japon klasiklerinin o yavaş işleyişi herkese hitap etmeyebiliyor ama birkaç örnekle alıştıktan sonra insanın hoşuna gidiyor bence :) Gerçi bunun süresi gayet idealmiş. Çok güzel anlatmışsınız, film epey ilgimi çekti. Teşekkürler paylaşım için :))
YanıtlaSilRica ederim. Evet, ilerleme hızı da genele göre iyiydi. Süresi de çok ideal. Ama bu piyasayla alakası olmayanlar izleyince sıkıcı bulabilirler onlar açısından da bakmaya çalıştım yoksa ben sevdim, izlemeden etmezdim. Teşekkür ederim 🌿
SilMaalesef sol taraftaki eklentilerin resimleri yazının büyük bölümünü kapattığı için okuyamadım yazını. Bir ara telefondan uğreyıp okuyacağım. :)
YanıtlaSilOnu nasıl düzelteceğimi çözemedim, üzgünüm. Benim hem bilgisayar hem de telefonda sorunsuz çalışıyor:/ Kaldırınca da tek yazı çıkıyor sadece orta okul performans ödevi gibi hissettiriyor :D Yeniden uyardığın için teşekkür ederim.
SilAkira Kurosawayı ve filmlerini seviyorum.Bu filme de mutlaka bakacağım, güzel ve detaylı anlatmışsınız teşekkürler .
YanıtlaSilBu arada ben de BCP Blog Canlandırma Projesine dahil oldum :)
Teşekkür ederim. Keyifli seyirler dilerim. Hoş geldiniz aramıza 🤗🐥
SilBenim finalini göremediğim o eser. Tebrikler çok güzel inceleme olmuş ellerine sağlık
YanıtlaSilAy he ya :D böyle aheste akan sanat veya klasik Japon sineması filmleri herkese hitap etmiyor maalesef :)) Teşekkür ederimm
SilBu filmi izledim. Çok sevdim diyemem ama çıktığı döneme bakmak lazım tabii. Sinemaya bir anlatım tarzı kazandırmış olması bile başlı başına bir başarı.
YanıtlaSilEvet, herkese hitap etmiyor film. Ben de baksettiğim karkterde, yazardan ve yönetmenin başarılarından etkilenip geldim :)
Silkurosawa müthiş yönetmenlerden, kagemusha, ran gibi süfer filmleri var, rashomon da eveeet, güzel ve dtaylı anlatmışsın, tenk yuuu :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Bu, Kurosawa'nın izlediğim ilk filmiydi. Birkaç tane daha izlemek istiyorum. Tedavi filmi listemdeydi. Bunlara da bakacağım!
Silanimeleri ve japon filmlerini severim ama yönetmenleri veya tarihleri hakkında çok detaylı bilgim yok yazını okurken hayran hayran okudum çok güzel bir incelemeydi teknik detaylar konusunda bilgi vermen de güzel olmuş yağmurun renklendirilmiş olması mesela çok ilginç geldi :)
YanıtlaSilBenim de bilgim lazım olduğu kadar, ötesine çok gerek yok :D Yazım ilgini çektiği için çok mutlu oldum 🙈🙈
SilMerak ettim filmi, Japon filmlerini severim zaten tez vakitte izlerim umarım :)
YanıtlaSilKeyifli seyirler dilerim. Umarım klasik film olduğu için sıkılmazsın🤗🌿
Sil