Kendi Kendime İngilizce Öğrenme Sürecim ve Önerilerim

 

Hellooo!

Bilimsel ve mesleki konularda pek iyi olmasam da günlük sohbetlerde rahatlıkla konuştuğum ileri seviye bir ingilizcem var. Geçenki Yökdil’e girdiğimde 80 sorudan ikisini yanlış yapmıştım (96 puan). Bu nedenle İngilizce’yi nasıl öğrendin, ne önerirsin tarzı mesajlar alıyorum. Her defasında baştan yazmamak için buraya yazayım da sorana link atayım dedim ve yazmaya giriştim 😊

Öncelikle İngilizce çocukluğumdan beri sevdiğim bir şey. Ortaokulda öğretmenlerden kaynaklı bir soğuma ve bu yüzden başarısızlık durumu olduysa da sonraki öğretmenler sayesinde gene ısındım. Liseden mezun olduğumda B1 seviyesinde bir İngilizcem vardı diyebilirim. Üniversite 2. Sınıfta %30 İngilizce bir bölüm de okumak isteyince muafiyet sınavına girmek için oturup bir ay kadar çalıştım. Bu, adamakıllı çalıştığım ilk zamandı, gramer çalıştım ve popüler kelimeleri ezberledim. Sınav oldukça kolaydı ve 92 ile kazandım bölümü. Ertesi sene akademi için YDS ve YÖKDİL’e girmek için çalıştım 80 aldım. Sonra da yabancı arkadaşlarla etkileşimle yükseldi 96’ya.

1.       1. Gramer için kitap önerim: Murat Kurt – English Grammar Today.

Bu kitapta bütün gramer konuları var. Örneklerin Türkçe çevirisi de var. Çizimlerle desteklenmiş. Etkinlikler de var. Tek başına yeter eğer kitapla çalışarak anlayabiliyorsanız.

2.       2. Gramer için videolar: Benim takip ettiğim ÖzerKiraz’ın Youtube kanalıydı. Yüz küsür videosu var bütün gramer konularını anlatmış. Eğlenceli anlatıyor ve video sonlarında konuya örnek olarak filmlerden kesitler var.

3.       3. Kelime ezberi için ilk yapılması gereken, benim de yaptığım Oxford’un İngilizcede en çok kullanılan 300 sonra da 1000 İngilizce kelime listelerini öğrenmeniz. Bu 300 kelimeyle gramer çalışırken de sık sık karşılaşıyorsunuz zaten. 1000 kelimeyi de ilerledikçe arada sırada bakarsınız eksik varsa tamamlarsınız.

Bu noktada kelime öğrenme uygulamaları da arayıp kullanabilirsiniz. Ben Android telefonu elime alana kadar zaten A2, B1 olmuştum her uygulamaya sıfırdan başlamak uğraştırıcı olduğundan bir türlü kullanamadım. Ama bir uygulama vardı telefonun ekran kilidi gibi, her açtığınızda karşınıza bir kelime çıkarıyordu, o iyiydi.

Tamam şimdi kelimeniz de grameriniz de var. Temel tamam aslında. Konuşmanız, dinlemeniz ve sınavlar için özel bir şeyler öğrenmeniz lazım.

4.       4. VoScreen: Bu sanırım yerli bir uygulama. Dizi, film, belgesellerden falan bir iki cümlelik kesitler veriyor. Video durduğunda sunulan iki çeviriden doğru olanı seçiyorsunuz. Dilerseniz sadece dinlersiniz dilerseniz İngilizcesi yazar repliğin ona göre çevirirsiniz. Cevap hızınıza göre puanınız artıyor falan. Konuyu ve seviyenizi seçebilirsiniz. Bu vesileyle hem listening (dinleme) çalışması yapıyorsunuz hem de çevirirken kelime veya kalıp öğreniyorsunuz. Epey eğlenceli bir şey.

5.      5. Şimdi bir Youtube kanalı önereyim. Burada on on beş dakikada masallar izliyor/dinliyorsunuz. Masal olunca basit kelimeler oluyor, çizimler sayesinde bilmediğiniz şeyleri de anlıyorsunuz. Telaffuzu çok iyi aynı zamanda alt yazısı da var İngilizce. Bundan epey faydalanmıştım.

6.       6. Sınavlar için notlar: Şimdi ulusal dil sınavlarını bence ortalama 20 puan yükseltecek bir kanal adı veriyorum: Aykut Hoca YDS. İnstagramdan takip edebilirsiniz ama önemli olan Telegram kanalı. Oranın dosyalar kısmından İnstada paylaştığı postları konusuna göre tasnif edip birleştirmiş ve pdf olarak yüklemiş. Her post küçük bir çalışma kartı oluyor. Ben bunları her A4 sayfasına 6 resim gelecek şeklinde çıkarıp kestim ve çalışma kartlarım oldu. Gramerde sorularda çıkan ipuçları, sınavlarda çıkan kelimeler, eş anlamları vs. Buradan kelime ezberlemek bile normale göre daha kolaydı. Aykut Hoca’ya özellikle saygı duyuyorum.

7.      7. Okuduk, dinledik, az buçuk yazdık ama nerde konuşacağız? Ben sosyal bir insan olmadığım, aksine sosyal medya bağımlısı olduğum için İngilizce paylaşım yapacağım bir İnstagram hesabı açtım. Sıkıcı konularda olmayacak bu, sizi eğlendiren bir şey olması lazım ki zor olsa da buna katlanıp yazmak, insanlarla iletişime geçmek isteyeceksiniz. Ben anime ve editler yapmayı sevdiğim için anime editleri yaptığım bir hesap açtım eğlenceli editlerle takipçilerin gelmesi de kolay oldu. Başta Google translate’e epey girmeme rağmen sonraları çok rahat yazıp çizmeye başladım. Yorumlar, mesajlar falan derken ben her gün ingilizce konuşuyordum. Bazı arkadaşlarla sesli mesajlar atmaya başladık. Şansıma İngilizcesi çok iyi bir arkadaşım oldu, göz problemi olduğundan sesli mesaj atmamı istedi. Kendime hiç güvenmememe rağmen mecburen başladım ve onun sayesinde speaking (konuşma) boyutunda çok geliştim. O kızla tanıştığım günden beri her gün konuştuk, sesli mesaj veya görüntülü arama olsun her türlü. Sonra alışınca başkalarına da sesli mesajlar atabiliyor oldum 😊

    8. Yazma boyutunda da kendime öğrenmeyi bahane ettiğim ama aklımdaki hayran kurgusunu yazdığım bir hikayeye başladım :D  80 sayfa oldu bi tanesi :D Başta grameri epey sorunlu olsa da sonraki bölümlerde yazmak daha kolay geldi. Ve hayran kurgusu olduğu için insanlar pek takmıyor edebi eser ciddiyeti yok. Bu bakımdan kolay oldu.

    9. Çizgi romanlar, özellikle Kore’nin renkli webtoonları. Burada her şey çizimle aktarılmış, sadece konuşmalar yazılı şekilde. O yüzden az okuyarak çok şey anlayabiliyorsunuz. Çizimler eğlenceli ve kelimeyi bilmeseniz de çizimden anlayabiliyorsunuz. Ben reading (okuma) çalışmasını buradan yaptım genel olarak. Amatör çeviriler olduğuna dikkat etmek lazım tabi. Kelime öğrenmek konusunda da iyiler. Okumak isterseniz diye hemen önereyim :D Death is The Only Ending Fort he Villainess. 

     10. İngilizce kitaplar okumak da önemli ama ben beceremedim. Kitap okumakla pek aram yok galiba :D Siz yapabilirseniz keyifli okumalar! 

Sevda.